TOTALİTER REJİMLERDE İSTATİSTİKSEL RAKAMLAR – SURİYE VAKASI
İstatistiksel rakamlara ve bilgi, veri ve malumatlara apartılı biçimde ihtimam göstermek, totaliter rejimlerin özelliklerinden biridir. Bu rejimlerin ilgili organları her şeyi gözetime, incelemeye, elemeye, düzeltmeye ve şartlandırmaya tabi tutup beklenenlere aykırı geldiği takdirde de alı koyar, ve bunlar uzman (parti ve güvenlik) bürolara ve ardından onaylanması ve ilan edilmesi için cumhuriyet sarayına uğramadan salı verilmez.
Bu tip rejimler, bu rakam ve verileri genelde toplumun gelişmesi için gerekli planları kurmaktan ziyade kendi medya ve reklam maddelerinde kendisine ait sloganları konsolide edip halkın davranış ve veçhesini kontrol etmek amacıyla kullanır.
Gerçekleri gizlemek, rakam ve bilgileri, kendisinin ilan edeceğine uygun olacağı şekilde değiştirmek bu gözetimin neticelerindendir. Ancak bu konunun başarılı olması için bu rakamların kaynaklarını birleştirip ilan edilmesi araçlarına hakim olmak gerekir. Bunların tek bir istatistik merkezi, kontrollü medya araçları, birleştirilmiş müfredatlı okulları olur ve böylece, üretim ve promosyon yönünden hitap bütünlüğü sağlanmış olur.
Dolayısıyla nüfus, toplu konut ve iktisadi tesislerin sayım sonuçları ile sosyal ve ekonomik araştırmalar, hayati ve ekonomik beyanatlar ve insanı gelişme endekslerine ilşkin sonuçlar, orta okul, lise ve üniversite tercih sonuçları Merkez İstatistik Ofisi tarafından yıllık rapor halinde bu şekilde ilan ediliyor.
Zamanla rejim, devlet kurum ve kuruluşlarında çalışanlarla birçok araştırmacının sülukünü ve davranışını devlet organlarının sunmuş olduğu veri ve rakamlara uyacak şekilde alıştırıp ehlileştirebiliyordur. Böylelikle, gözetim işi bütün veriler ile rakamları ve hatta (veri ve bilgi toplamada kullanılan araçları güvenlik iznine tabi tutulan) akademik araştırmaları bile kapsamak suretiyle generalize edilmektedir.
Araştırmacıların biri örnek olarak, Şam kırsalında bulunan (5 yaş altı) çocukların %20’inin aşılanmadığını, ve bu bölgedeki (17-18) yaş arasındaki çocukların %19’unun okul dışında olduğunu ve %15’inin ücretli olarak çalıştığını yazsa, hemen değiştirilmesi gerekir ve bir sorunla karşı karşıya kalır.
Başka bir araştırmacı ise, Suriyeli çocukların krizden önce yetersiz beslenme yaşadığını yazsa, gözetim altına konulacak araştırmacılar listesine girer. Rejim organları böylelikle nifak, sahtelik ve tahrif değerlerini; doğtuluk, bilimsel emanet, objektiflik ve şeffaflık değerleri yerine getirebilmiş ve generalize etmeyi başarabilmiştir. 2001-2009 yılları arasında “cücelik” durumuna düşen çocuk oranının %23’ten %29’a yükseldiği tespit edilmiş, beslenme bakımından il’den il’e de aralarında büyük fark kaydedilmiştir. Buna göre doğu ve kuzey bölgelerin çocukları sahil bölgesinde bulunan çocuklara kıyasen daha mahrum oldukları görünmüştür.
Rejimin başlatmış olduğu savaşın sebebiyet verdiği insani büyük felakete rağman Suriye devrimi, insanı bir kalıtım durumuna dönüşebilecek korku halinden kurtarmış, onu tehlikeye götürebikecek muhtemel risklerden korunmak için dığındığı siyasi takiyye uygulamalarındın özgür kılmıştır.
Önceden (https://geiroon.net/archives/87641) “Suriyeliler kendi devrimlerinden ne öğrendiler başlığı altındaki” bir makalede; Suriyelilerin konuşmayı yeniden öğrenmeye başladığını ve rejimin yasakları ile kırmızı çizgilerini sarstığını yazmıştım. Ancak Suriyelilerin geride bırakmış olduğumuz yedi yıl içersinde, babaların ve dedelerinin tek parti vesayeti altında geçirdikleri altmış yıl boyunca yazıp söyladiğinin kat kat mislini yazıp söylediklerini, eklemek istiyorum.
Suriyeliler öğreniyorlar ama bunun faturası çok yüksektir, ve bundan; ölüm, çalışma yaralanma, ümmiyet, erken evlilik, sokak çocuğu durumuna düşme ve silahlı guruplarca asker edilme gibi vakalara maruz kalarak çocuklar büyük payda nasıbini almıştır. Aslında, çocuklar hakkında bildiğimiz, görüp eşittiğimizin hacmini bilmeksizin görüdüğümüz, eşittiğiz ve yaşadığımızdır. Zira bildiğimiz ve elimizde olan veri ve rakamların tümü tahminî olup Birleşmiş Milletler ve Suriyeli Sivil Toplum Kuruluşlarınca belli amaçlar için toplanmıştır.
Geleceğin Sıriye’si kendi çocuklarının müstakbelini inşa etmek amacıyla bunlar hakkında, sayıları ve temel yaş gurupları oranları gibi çok şeyin bilinmesine ihtiyaç duymaktadır, mesela aşıya muhtaç 5 yaş altında olan çocuk sayısının ne kadar olduğunu ve aşı kapsamının oranını kaça ulaştığını? Temel eğitim (6-14) çağında olan çocuk sayısını, okula yerleşmiş olanlar oranını, okul dışında kalan çocuk sayısını, Suriye içinde göç eden çocuk sayısı ile bunların illere ve ilçelere dağılımını, Suriye dışına göç edenlerin sayısını ve ülke ve kıtalara dağılımlarını, çocukların arasında çalışanlar oranını be sağlık durumlarını, savaş sebebiyle engellik vakası ile psikolojik travma yaşayan çocukları, Suriye dışına kaçmak zorunda kalan öğretmen sayısını, henüz sağlam kalan veya kısmen ya da tamamen yıkılmış okul sayısını, ayakta duran ve yıkılan sağlık merkezleri sayısını, çalışmakta olan tıbbi kadro sayısını…yanıta muhtaç sorular.
Geleceğin Suriye’si; kayıtsız çocuklar, işçi çocuklar, reşit olmayan kız çocuklarının evliliği, ebeveynin riayeinden mahurum çocuklar, silahlı gurup ve kuvvetlerde asker olan çocuklar, engelli çocuklar be eğitimden mahrum çocuklar hakkında bilgi ve verilere muhtaçtır.
Beklenen demokratik Suriye toplumunun; esneklik özelliği olan bilimsel, yenilik ve şeffaflıkla nitelenen bir veri tabanı sağlayan, bilimsel araştırma ile kalkınma alanında çslışan herkese açık olan, toplumun bütün sektörlerini kapsayan, veri ve bilgilerin mekanizmalarını belirleyip güvenliğini güvenceye alacak ulusal bir politika ile korunmuş yerel istatistik organlarına muhtaçtır.